Biliyorum başlık biraz uzun oldu, ama konunun kendisi için bile günlerce konuşulur.Hepimiz teknolojinin nimetlerinden yararlanarak, zamanın ruhunu sıcağı sıcağına yakalıyoruz.Facebook,Twitter,Instagram,E-Mail gün içerisinde defalarca kullanıyoruz.Ama sanırım artık tüm bu sanal sosyallik, sınırlarını aştı.Geçen akşam, gençlerin ağırlıkta olduğu bir yere yemeğe gittim.Yan masada, yaşı genç arkadaşların oluşturduğu bir grup.Hiç birini tanımıyorum.Ama masaya oturdukları andan itibaren, hal ve hareketleri dikkatimi çekti.Olay şu: Hepsi masaya oturur oturmaz cep telefonlarını çıkardı.Herkes, birbirine hal hatır ile değil, telefon ile meşgul oldu.Sanırsınız, alet o gün gökten zembille inmiş.Daha sonra bir tanesi topluca resim çekip gönderdi.Diğerleri de o an çekilen fotoyu cepten like ile onayladı.Nasıl ama müthiş bir iletişim değil mi?Ben nutkum tutulmuş vaziyette olanları anlamaya çalışıyorum.Ucundan tutulacak olumlu bir yan görme çabasındayım.Sonra, sohbet yine yok, herkes yine telefonla meşgul,hatta bazılarının iki telefonu var.Tüm gece olan aksiyon bundan ibaretti.Sohbetsiz gece noktalandı.Eminim, o telefonda gönderilen resmin altında, harika bir geceydi ibaresi de mevcuttur.
Gerçeklerden uzaklaşıp, sanal doneler üzerinden iletişime geçiliyor.Ve ne yazık ki, yetişkinlerin bile pek çoğunda durum bundan ibaret.
Hiç kimse, kendisi için yaşamıyor.Hayatta haz almakta en temel şey, paylaşımdır.Hep başkalarının bizi nasıl gördüğüne dair bir yaşama geçmişsek, durum cidden vahim demektir.Yaptığımız eylemden bir doygunluk yaşıyorsak, bunu başkalarının görme çabası ne içindir? Maalesef, mış gibi yaşamlarda başkalarının gözünden onay almayı bekleriz.Eğer olay anında, yaşadığımız bir tatminsizlik varsa, onay duygusundan sonra bu tatminsizlik giderek azalmaya başlar.Bu süreç, kendi içimizde çözülmediği sürece, bu şekilde devam eder.
Kısaca, uzun vadede yalnızlığa doğru bir yolculuk başlar diye düşünüyorum.Yalnızlık kastım, tek başına kalmak değil, kalabalıkta dahi kendi içimizdeki yalnızlıktan kurtulamamaktır.Zaman akıp giderken, gerçek yaşamın hazzına varmak varken, sanal alemin hazzı DÜŞÜNDÜRÜCÜ.Hepimizin, cidden oturup düşünmesi gerekiyor, Paylaşmak için Yaşamak mı,Yaşadıklarını Paylaşmak mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder