Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Bir çok kitapseverin hayatının belli dönemlerinde başlayıp, bir türlü bitiremediği romanlardandır.Aslında eşim gözümü korkuttu, ama korktuğum kadar beni zorlamadı.Tabi kabul etmek gerekir ki, ağır ilerleyen bir kitap.
50 yıl önce yazılmış olmasına rağmen, bugüne uyarlanan bir roman.Doğu-Batı sentezi(yada bocalaması), insanoğlunun menfaat peşinde koşuşu,bürokrasiye sıkışıp kalışı oldukça net bir ifade ile anlatılmış.Osmanlıca kelimeler zaman zaman sizi boğsa da, okunması kolay,merak uyandıran bana göre eğlenceli bir kitap.
Türk meseleleri üzerine yıllardır değişmeyen sorunlar,hala günümüzde gözlemlediğimiz müteşebbis ve üçkağıtçı insan tiplemesi ile Ahmet Hamdi Tanpınar aslında zamansız bir komedi kitabı yazmış.Bir 50 sene daha geçse, aynı zevkle okunacağını düşünüyorum.
Bir Maskenin İtirafları
Önce kendim bir itirafta bulunayım,sırf yazarı tanımak için okudum.Ölüm şekli beni hayli ürperttiği için yazarın düşünce dünyasını merak ettim.(Yukio Mişima ve beraberindeki dört arkadaşı, Japonya Silahlı Kuvvetleri'nin Tokyo'daki Ichigaya Kampı'nı bastı. Komutanı sandalyesine bağladılar ve imparatorluk haklarının yeniden tesis edilmesi için hazırladıkları manifestoyu okudular. Mişima "seppuku" (samurayların belirli bir topluluk önünde gerçekleştirdiği geleneksel Japon intihar biçimi) ile intihar etti. Eylemi gerçekleştirenlerden biri, intiharın tamamlanması için Mişima'nın başını kılıçla kesti.)Bu yazıyı geçen yıl gazete de okuduğum da çok etkilenmiştim.Bu okuduğum ilk kitabı. Mişima, bir ergenin kendi bedeni üzerinden giriştiği yaşam ve ölümle hesaplaşma sürecini, insan zihninin en uçlardaki serüvenlerinden birine dönüştürüyor. Ölüm, kan ve intihar saplantısı, modern yaşamın reddi, eşcinsellik gibi temalar üzerinde yoğunlaşıyor, her satırıyla ürpertici bir yolculuğa çıkarıyor.
İnsanların sosyal baskılardan kendisini korumak amacıyla bir "maske" arkasına saklanması gerçeğini, en çarpıcı şekilde gözlerimizin önüne seren bir roman.Ancak kan ve şiddet ile ilgili gözlemleri ve hazzı konusunda yollarımız ayrılıyor.Okurken, sınırları zorlayan bir edebiyatçı olduğunu düşünmeden edemedim.Yazarın, Yaz Ortasında Ölüm adlı kitabını okuyup daha net bir fikre sahip olacağımı düşünüyorum.
selamlar, saatleri ayarlama enstitüsü hk. yazdıklarınıza katılmamak elde değil... bana george orwell'in 1984 ünü de hatırlatır biraz.
YanıtlaSilkeyifli akşamlar.
evet haklısınız, 1984'ü de severek okumuştum...:))
YanıtlaSil